//--> osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri


Osmanli Bizim Çektiğimiz Videolar

osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri

osmanli anadolu hisari

ANADOLU HİSARI
İstanbul Boğazı’nın en dar yerinde Anadolu sahilindeki hisar. Yıldırım Bâyezîd Han tarafından yaptırılmıştır. İnşâ târininin 1391 veya 1399 olduğu tahmin edilmektedir. Boğazın Anadolu kıyısında Göksu deresinin denize döküldüğü yerde dere ile deniz arasında kireç ve şist katmanlarından meydana gelen tepe üzerindedir. Eski kaynaklarda bu hisar; Güzelhisar, Güzelcehisar, Yenihisar, Yenicehisar, Akhisar isimleriyle zikredilmektedir.


Bizans’ın Karadeniz yoluyla yardım almasına mâni olmak maksadıyla inşâ edilen Anadolu Hisarı; asıl kale, iç kale ve üç kuleden meydana gelir. Asıl kale, dikdörtgen bir plân üzerine yükselen bir kuledir. Kule, üzeri toprakla örtülü yüksekçe bir kayanın üzerine oturtulmuştur. Dört katlı olan bu kuleye bugün güney batıda bulunan bir kapıdan girilmektedir. Kulelerin alt katlarının kapısı yoktur. Kuleye, birinci kat hizasından kaleyi iç kaleye bağlayan bir asma köprüden geçilir. Alt kata ise batı duvarının içine yapılmış olan bir merdivenle inilir. İkinci kata kuzey duvar içine yerleştirilmiş olan bir merdivenle çıkılır.


İç kale duvarları iki-üç metre kalınlığında asıl kuleyi kuzeybatı ve kuzeydoğudan çevreler. Üzerinde dört kule vardır. İç kale duvarının kapısı, kuzeydoğudaki kulenin kuzeyindedir. Kaleye açılan giriş yolları, düşman kuvvetlerinin hareketine engel olacak tarzda yapılmıştır. İç kale duvarını aşan düşmanın, asıl kaleye varabilmesi için, iç kale duvarının güneyindeki merdivenden çıkarak, doğudaki duvarın kuzey ucuna yakın asma köprüden geçmesi gerekir. Fakat düşmanın kaleye hücum ettiği bu zaman içinde asma köprü kaldırılmış olurdu. Düşman askerlerinin hücumları böylece başarısız bırakılırdı. Güneydeki merdiven ve buradan asma köprüye ulaşan yol, asıl kalede bulunan askerlerin rahatlıkla ok atarak düşmanı kıracakları bir tarzda yapılmıştı. Stratejik bakımdan yeri ustalıkla seçilen kapıyı, batıdan gelen düşmanın görmesi imkânsızdı.

Dış kale surları, çok kemerli ve çokgendir. İç kale surları ile güneydoğu ve kuzeybatıdan birleşir; üzerindeki üç kule ile korunur. Surların güneyindeki bazı kısımlar bugün yıkılmış hâldedir. Kuleler ise, bedeninde mazgallar bulunan duvarlar üzerinde; kuzeyde, kuzeybatıda, batıda silindir biçiminde çevreye ve yollara hâkim yapılardır.


Osmanlı târihinde önemli bir yeri olan Anadolu Hisarı’nı yaptıran Yıldırım Bâyezîd Han, inşâatı tamamlatılınca, Bizans imparatoruna bir elçi göndererek İstanbul’un anahtarlarını istedi. Neticede imparator bir andlaşma yapmak zorunda kaldı. Beş sene cizye vermeyi, Galata semtinde bulunan müslümanların orada bir mescid yapmalarını ve Galata’ya bir kâdı gönderilmesini kabul etti.

Yıldırım Bâyezîd Han, Ankara savaşında mağlûb olunca, oğlu Süleymân Çelebi bir süre burada saklanmıştır. Sultan İkinci Murâd Han devrinde, haçlı ve Macar ordusunu durdurmak üzere yola çıkan ordunun, Rumeli’ye geçmesinde bu hisardan faydalanılmıştır. Sultan İkinci Murâd Han Yalova yoluyla buraya gelmiş, Çandarlı Halîl Paşa da karşı kıyıdan top ateşiyle pâdişâhı korumuş, Papalık ve Venedik donanmasına rağmen rahatlıkla karşı kıyıya geçilmiştir. İstanbul’un fethinden önce Rumeli Hisarı inşâ edilmeden bu kale tahkîm edilmiş, böylece İki hisar ile boğaz kontrol altında bulundurulmuştur. 1452’de sultan İkinci Mehmed tarafından yapılan değişiklikler, Anadolu Hisarı’nın mukavemetini son derece arttırmıştır. Böylece, daha önceleri müdâfaa maksadıyla yapılan kale, boğazın transit nakliyatını men ettiği gibi, taarruz vâsıtası hâline de gelmiştir. Fâtih Sultan Mehmed Han, buraya sultan mahfili bulunan bir câmi yaptırmıştır. Hisar civarına önce askerler, daha sonra da sivil halk iskân edilmeye başlandı. Kalede, hepsi Kocaeli sancağından olmak üzere 200 asker vardı. Barut depoları, deniz kenarında bulunurdu.

İstanbul’un fethinden sonra, şehre Karadeniz’den gelecek saldırıları karşılamak için de kullanılan Anadolu Hisarı, Karadeniz’in tamamen Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine geçmesinden sonra (16. asır) ehemmiyetini kaybetti. Ancak on yedinci ve on sekizinci asırlarda kara Kazakların Boğaz’a kadar uzayan akınlarının karşılanmasında Anadolu Hisarı’ndan faydalanılmıştır. Daha sonra hisar ehemmiyetini iyice kaybetmiş, duvarına dayanmış ahşap evler ile romantik bir hâl almıştır.

  • Burdasin: Ana Sayfa
    Bugün: 64
    Tıklama: 1635
    Çevrimiçi:
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol