hun imparatorlugu
Hun İmparatorluğu, Hunlar'ın kurduğu imparatorluktur, Türk tarih literatüründe Avrupa Hun İmparatorluğu olarak adlandırılır. Hunlar Avrasya kökenli bir kabileler konfederasyonudur ve 350 yılında Asya bozkırlarından batı yönünde harekete geçmişler; dönemlerine göre çok gelişmiş silah ve donanımları, yüksek hızları ve üstün savaş taktikleriyle önlerine çıkan kavimleri sürerek ya da egemenlik altına alarak Avrupa'nın neredeyse tamamını işgal etmişlerdir. Hunların baskısıyla oluşan bu büyük hareketlilik Avrupa'nın sosyal, kültürel, demografik yapısını alt üst eden ve bugünkü yapının temellerini oluşturan Kavimler Göçünü başlatmıştır. Hun İmparatorluğunun başkenti farklı kaynaklarda Segedin ve Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin Budin kesimi yakınlarındaki Sycambriaolarak geçmektedir.
Kökenleri
Hunların kökenleri konusundaki genel görüş, Ak Hunlar, Macarlar, Moğollar ve Türkler ile olan taktik ve alışkanlıkların benzerliğine rağmen, bu halklar ile bağlantılı olma olaslığı düşüktür ve hele Macarlar ve Türklerin ise asılsızdır
Kuruluşu
Kuzey Hun Devleti'nin yıkılmasının ardından dağılan ve batıya çekilen Hunlar, Ural Nehri ve İdil Nehri arasına yerleşmişlerdir. Ardından Hunlar, bu bölgedeki Türk boylarını egemenlikleri altına almıştır. 4. yüzyılın ortalarında Aral Gölü ile Hazar Denizi'nin kuzeyindeki Alan ülkesini ele geçirdikten sonra, 374 yılında Balamir komutasında İdil Nehri kıyılarında görünmüşler, Karadeniz'in kuzeyindeki düzlüklerde yaşayan Ostrogotları ve Vizigotları yenilgiye uğratmışlardır. 375 yılında Ostrogotlar ve Vizigotlar, Hunların saldırılarından dolayı batıya doğru yönelmişlerdir. Böylece Kavimler Göçü başlamıştır. Balamir'den sonra 378 yılında Alypbi, Hun İmparatoru olmuştur. 378 yılında Hunlar, Tuna Nehri'ni geçmişler ve Trakya'ya kadar ilerlemişlerdir. Hunlar, Trakya'ya kadar ilerlemelerine rağmen Roma İmparatorluğu'ndan bir direniş görmemişlerdir. Hunların baskısı altındaki Barbar Kavimler, Roma İmparatorluğu'nu zorlamaya başlamışlardır. Roma İmparatoru I. Theodosius'un 17 Ocak 395 tarihinde ölmesi üzerine Hunlar tekrar harekete geçmişleridr. 395 yılında Hun orduları Balkanlar üzerinden Trakya'ya akın yapmışlardır. Yine aynı yıl Kafkasya'dan gelen Hunlar, bugün Lübnan'da bulunan Sur şehrinde, Şanlıurfa'da ve Antakya'da bir süre kalmışlar sonra tekrar Karadeniz'in kuzeyindeki topraklara dönmüşlerdir. Bu olay ile Türkler ilk defa Anadolu'ya gelmişlerdir.
Uldız (Uldin) Dönemi
Attila önderliğindeki Hunlar İtalya'yı işgal ederken. V.Checa'nın bir resminden. 390 yılında Alypbi'den sonra başa geçen Uldız zamanında Hunlar, Karpat dağlarını aşarak bugünkü Macaristan'ın bulunduğu bölgeye girmişlerdir. Hun İmparatorluğu'nun dış siyaseti Uldız zamanında belirlenmiştir. Buna göre, Doğu Roma İmparatorluğu'nu baskıda tutulacak, Barbar Kavimlere karşı Batı Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler içinde bulunacaktı. Bunun nedeni Batı Roma İmparatorluğu'nun düşmanı olan Barbar Kavimler aynı zamanda Hunların da düşmanıdır. Bu nedenle Hunlar, Batı Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler içinde bulunmayı seçmişleridir. Uldız'ın Tuna boylarına kadar ilerlemesi ile Barbar Kavimler, Batı Roma İmparatorluğu topraklarına girmeye başlamıştır. Batı Roma İmparatorluğu, sınırlarını aşan kavimleri durdurmakta güçlük çekince Uldız'dan yardım istemiştir. Uldız yardım isteği üzerine 406 yılında Radagais idaresindeki Barbar Kavimleri, bu günkü Floransa'nın güneyinde yenilgiye uğratmış, Ağustos 406 tarihinde Radagais idam edilmiştir. Uldız bir yandan Batı Roma İmparatorluğu'nu kurtarırken diğer yandan Barbar Kavimleri Galya'ya göçe zorlayıp, Hunlara batıda hareket serbestliği sağlamıştır. Uldız, Doğu Roma'yı baskı altına almak amacıyla 409 yılında Tuna Nehri'ni geçmiştir. Kendisi ile barış görüşmeleri için gönderilen Doğu Roma İmparatorluğu elçisine "Güneşin battığı yere kadar her yeri zaptedebilirim" diyerek meydan okumuştur. Uldız'ın 412 yılında ölümünden sonra yerine Karaton geçmiştir. Donatus isimli hükümdar ise 412 yılına kadar Karadeniz'in çevresindeki Hun topraklarını yönetmiştir. Karaton 422 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır.
Rua Dönemi
Oktar'dan sonra 422 yılında devletin başına Rua geçmiştir. Attila'nın babası olan Muncuk ise 408 yılında ölmüştür. Rua 422 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'nun, Hun ordusunu isyana kışkırtmak ve bağlı kavimleri Hunlardan ayırmak amacıyla Hun topraklarına gönderdiği casusları ileri sürerek Balkan seferine çıkmıştır. Direniş göstermeyen Doğu Roma İmparatorluğu, vergi ödemek zorunda bırakılmıştır. Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius, Batı Roma İmparatorluğu'ndaki karışıklıklardan yararlanarak İtalya'ya ordu ve donanma göndermiştir. Batı Roma İmparatorluğu Rua'dan yardım istemiştir. Rua bölgeye asker gönderince II. Theodosius, Hunlar ile savaşmayı kabul etmeyerek geri çekilmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu, Hunların baskılarına karşı Hun idaresinde yaşayan kabileleri kışkırtmaya devam etmiştir. Bunun üzerine Rua, Doğu Romalı tüccarların Hun İmparatorluğu'nda ticaret yapmalarını ve ücretli asker toplamalarını yasaklamıştır. Rua, Doğu Roma İmparatorluğu'na sığınan Hun kaçaklarını geri verilmesi ile uğraştığı sırada, 434 yılında ölmüştür. Attila Dönemi Rua'nın ölümü üzerine Attila ve Bleda, Hun İmparatorluğu'nun başına geçmiştir. Attila, babası Muncuk'un ölümünden sonra amcası Rua'nın yanında yetişmiş, birlikte savaşlara katılmış, devlet yönetimini ve Hun siyasetini öğrenerek tecrübe kazanmıştır. Büyük kardeşi Bleda ile birlikte tahtı paylaşmaktaydı ama bir süre sonra Bleda'nın savaşlarda yeterince başarılı olamaması ve büyük obaya fazla savaş ganimeti getirememesi yüzünden Attila önderliğinde yapılan isyanda Bleda Attila tarafından öldürüldü (445) ve bu isyandan sonra devletin tüm yetkisi Attila'ya geçti. Attila'nın amacı Batı Roma İmparatorluğu'nu ve Doğu Roma İmparatorluğu'nu egemenlik altına alarak devleti büyütmekti. Attila 434 yılında Tuna ve Morava nehirlerinin birleştiği yerdeki Margos Kalesi önünde Doğu Roma İmparatorluğu ile Margos Antlaşması'nı imzalamıştır. Antlaşmanın başlıca maddeleri şunlardır; Doğu Roma İmparatorluğu, Hunlara ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracak, Doğu Roma İmparatorluğu, Hunlara bağlı kavimlerle antlaşma yapmayacak, Ticari ilişkiler sınır kasabalarında devam edecek, Doğu Roma İmparatorluğu, elindeki Hun esirleri iade edecekti. Attila, Margos Antlaşması'ndan sonra ülkenin doğu bölgesini denetimi altına almıştır. 435 yılında Volga boylarındaki Ak-Oğurların ayaklanma girişimlerini bastırmıştır. 1360 Viyana kroniklerinde Attila Attilanın Papa Leo I ile görüşmesi Hunlar Balkan (Bizans) Seferleri Doğu Roma'nın Margos Antlaşması'nın hükümlerine uymaması üzerine Attila, Bizans üzerine sefere çıktı (441-442). Doğu Trakya'ya kadar ilerleyen Hun ordusundan çekinen Bizans barış istemek zorunda kaldı. Bu antlaşma ile Attila Doğu Roma'nın ödediği vergiyi artırdığı gibi bazı sınır kalelerini de ele geçirdi. Bu seferden sonra Avrupa Hunlarına Balkanların yolu açılmış oldu. I.Balkan Seferi'nden sonra Bizans imzaladığı antlaşma şartlarında öngörülen vergiyi ödemediği için Attila yeniden sefere çıktı (447). İki kola ayrılan Hun ordusunun bir kolu Yunanistan'a girip Teselya'ya kadar ilerledi. Diğer kolu ise Sofya, Filibe ve Lüleburgaz şehirlerini alarak Büyükçekmece yakınlarına kadar ulaştı. Doğu Roma İmparatoru barış istemek zorunda kaldı. Yapılan Anotolyos Antlaşması'na göre; * Doğu Roma ödediği vergiyi üç katına çıkaracak, * Savaş tazminatı ödenecek * Tuna'nın güneyindeki yerler askerler arındırılacaktı. Batı Roma (Galya) Seferi (451)Roma Imparatoru'nun kızıyla evlenen Attila, çeyiz olarak İmparatorluk topraklarının yarısını isteyince, bunu kabul etmeyen Batı Roma'nın üzerine yürüdü. Katalon Ovası'nda Attila, 100 bini Hun geri kalanı da Germen ve Slav kavimlerinden oluşan 200 bin kişilik bir ordu ile iken Roma ordusu da aynı bölgeye 200 bin kişilik ordu ile gelmişti. Hun düşmanı olan kavimlerin hepsi Aetiüs ordusunun safında birleşmiştiler. 20 Haziran 451 günü dünyanın iki yarısı birbiri üzerine yüklendi. Savaş 24 saat sürdü ve iki taraf da çok büyük büyük kayıplar verdi fakat savaş günü akşamı dağılan Roma ordusu oldu. Roma'yı destekleyen Batı Got ordusu da kralları savaşta ölünce çekilmek zorunda kaldı. Atilla Roma'nın asker deposu sayılan Galya'yı işgal etmiş, zamanın bilinen dünyasına yenilmezligini kabul ettirmişti. Roma (452) Bu savaştan bir yıl sonra Attila dağıttıgı Roma İmparatorluğu'nun tamamını idaresi altına almak için harekete geçtigi zaman Romalıların ona karşı koyacak güçleri kalmamıştı. 452 yılında Attila Alpleri aşarak Po ovasına indi ve yolu üzerindeki pek çok kuzey İtalya kentini ele geçirerek Roma önüne geldi. Papa 2. Leo Hun hükumdarın huzuruna çıkarak Attila'nın Roma'ya zaten hakim olduğunu beyan etti ve Hristiyanlık merkezinin yıkılmamasını diledi. Attila Roma'ya saldırmadan, vergilerini arttırıp hakimiyetini onaylatarakgeri döndü. Bazı kaynaklar bu seferin o sırada İtalya'yı kırmakta olan veba salgını nedeniyle yarım kaldığını öne sürer.Yıkılışı Son seferinden kısa süre sonra 453'de Atilla öldü ve tahtına en büyük oğlu İlek geçti. Ancak diğer oğulları Dengizek ve İrnek taht kavgasına girdiler. Çıkan karışıklığı fırsat bilen bazı kabileler birlikten ayrıldı ve devlet dağılma sürecine girdi. Atilla'nın ölümünden bir yıl sonra Hunlar Nedao Savaşı'nda yenildi. İlek'in yerine tahta geçen Dengizik de 469'da öldü ve bu tarih bazı kaynaklarda Hun İmparatorluğu'nun sonu olarak kabul edilir. Atilla'nın en küçük oğlu İrnek bir kısım Hun kütlesiyle doğuya doğru göç etti. Karadeniz'in kuzeyindeki Türk kitleleriyle karışan bu kitle bu günkü Bulgarların ataları olduğu ve "Bulgar" kelimesinin "bulanmak = karışmak" kelimelerinden "bulanan" yani karışan anlamında türediği kabul edilir.Hun askerleri Hun hanları
Kama Tarkan (352 - ?) * Balamber, (Balamir) (? - 375) * Alypbi (Baltazar) (378 - 386) * Alypbi ve Muncuk (386 - 390) * Muncuk ve Uldız (390 - 408) * Uldız (408 - 411) * Karaton (412 - 422) * Oktar (425 - 430) * Rua (432 - 434) * Attila ve Bleda (434 - 445) * Attila (445 - 453) * İlek (453 - 455) * Tuldila (455 -457) * Dengizik (458 – 469) * İrnek (469 - 503)