atai
ATÂÎ
Osmanlı tarihçisi. İsmi, Muhammed Atâullah’tır. Atâî diye meşhur oldu. Osmanlı âlim ve şâirlerinden Nev’î diye meşhur Yahyâ bin Pir Ali’nin oğludur. Bu sebebten Nevî’zâde diye de bilinir. 1583 (H. 991) târihinde İstanbul’da doğdu. 1635 (H. 1044)’de İstanbul’da vefât etti. Vefâ Câmii bahçesinde babasının yanına defnedildi.
Atâullah Efendi, babasından ve zamanının büyük âlimlerinden okuyup, aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Evliyânın büyüklerinden Üsküdarlı Azîz Mahmûd Hüdâî hazretlerinin teveccühlerine kavuştu. 1605 târihinde İstanbul Cambaziyye Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. 1608’de kâdılık mesleğini seçip, sırasıyla; Lofça, Babaeski, Varna, Rusçuk, Silistre, Tekfur dağı, Hezargrand, Tırnova, Tırhala, Manastır ve son olarak da Üsküp kâdılıklarında bulundu.
Nev’îzâde Atâullah Efendi, güzel ahlakıyla meşhur oldu. Kâdılığı esnasında adaletten ayrılmadı. Şairliği olup, mesnevîlerinde, Nizamî ve Molla Câmî’nin; gazellerinde ise babası Nev’î ve Bâkî’nin te’sirleri görülür. Mesnevîlerinin dili yabancı terkiplerin çokluğu bakımından dikkat çeker. Ancak eski edebiyatın muayyen kaidelerinin imkân verdiği nisbette hikâye etme ve ifâde yenilikleri arzeder. Atâî fıkıh ve târih ilminde çok kıymetli eserler yazdı. Bunlardan bâzıları şunlardır:
1- Hadâik-ul-hakâyık fî tekmilet-ış-Şakâyik; Kânûnî Sultan Süleymân Han’dan, sultan dördüncü Murâd Han devrine kadar yetişen âlimlerin hâl tercümelerini anlatır. Taşköprülüzâde’nın başlangıcından itibaren Osmanlı âlimlerinin hâl tercümelerini anlatan Şakâyık-ı nu’mâniyye fî ulemâ-id devlet-il-Osmâniyye adlı eserinin Edirneli Mecdî Efendi tarafından yazılan Türkçe tercümesinin zeylidir. Taşköprülüzâde’nin bıraktığı yerden başladığı için, Şakayık zeyli diye de bilinir. 2- El-Kavl-ül-Hasen fî cevâb-il-Kavl-i İrmen, 3- Dîvân: Basılmamış olan bu eserin en mükemmel nüshası; Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Kısmı, No: 302’de kayıtlıdır. 4- Hamse, 5- Münşeat, 6- Fetâvâ-i Atâiyye.
Osmanlı tarihçisi. İsmi, Muhammed Atâullah’tır. Atâî diye meşhur oldu. Osmanlı âlim ve şâirlerinden Nev’î diye meşhur Yahyâ bin Pir Ali’nin oğludur. Bu sebebten Nevî’zâde diye de bilinir. 1583 (H. 991) târihinde İstanbul’da doğdu. 1635 (H. 1044)’de İstanbul’da vefât etti. Vefâ Câmii bahçesinde babasının yanına defnedildi.
Atâullah Efendi, babasından ve zamanının büyük âlimlerinden okuyup, aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Evliyânın büyüklerinden Üsküdarlı Azîz Mahmûd Hüdâî hazretlerinin teveccühlerine kavuştu. 1605 târihinde İstanbul Cambaziyye Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. 1608’de kâdılık mesleğini seçip, sırasıyla; Lofça, Babaeski, Varna, Rusçuk, Silistre, Tekfur dağı, Hezargrand, Tırnova, Tırhala, Manastır ve son olarak da Üsküp kâdılıklarında bulundu.
Nev’îzâde Atâullah Efendi, güzel ahlakıyla meşhur oldu. Kâdılığı esnasında adaletten ayrılmadı. Şairliği olup, mesnevîlerinde, Nizamî ve Molla Câmî’nin; gazellerinde ise babası Nev’î ve Bâkî’nin te’sirleri görülür. Mesnevîlerinin dili yabancı terkiplerin çokluğu bakımından dikkat çeker. Ancak eski edebiyatın muayyen kaidelerinin imkân verdiği nisbette hikâye etme ve ifâde yenilikleri arzeder. Atâî fıkıh ve târih ilminde çok kıymetli eserler yazdı. Bunlardan bâzıları şunlardır:
1- Hadâik-ul-hakâyık fî tekmilet-ış-Şakâyik; Kânûnî Sultan Süleymân Han’dan, sultan dördüncü Murâd Han devrine kadar yetişen âlimlerin hâl tercümelerini anlatır. Taşköprülüzâde’nın başlangıcından itibaren Osmanlı âlimlerinin hâl tercümelerini anlatan Şakâyık-ı nu’mâniyye fî ulemâ-id devlet-il-Osmâniyye adlı eserinin Edirneli Mecdî Efendi tarafından yazılan Türkçe tercümesinin zeylidir. Taşköprülüzâde’nin bıraktığı yerden başladığı için, Şakayık zeyli diye de bilinir. 2- El-Kavl-ül-Hasen fî cevâb-il-Kavl-i İrmen, 3- Dîvân: Basılmamış olan bu eserin en mükemmel nüshası; Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Kısmı, No: 302’de kayıtlıdır. 4- Hamse, 5- Münşeat, 6- Fetâvâ-i Atâiyye.