//--> osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri


Osmanli Bizim Çektiğimiz Videolar

osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri

1499 inebahti nin alinisi

İnebahtının Fethi ve Prodano Deniz Savaşı
 
Lepato'nun (İnebahtı) fethi ve Prodano (Burak Reis) Deniz Savaşı

 

Mora Yarımadası'nın büyük bir kısmi daha önce Osmanlıların idaresine geçmiş olmakla birlikte Venedikliler, buranın güney kıyılarında bulunan Navarin, Moton ( Modon, Muton ) ve Koron gibi limanlarında hala yönetimi ellerinde bulundurup hüküm sürüyorlardı. Bu arada Kuzey Yunanistan'da bulunan İnebahtı (Lepanto)'yi da tasarruflarında bulunduruyorlardı.Osmanlılar, takip ettikleri siyasetleri gereği, stratejik önemleri de bulunan bu ticaret limanlarını elde etmek zorunda idiler. Sultan II. Bâyezid, buraların zaptı için donanma hazırlanmasını emreder. Bu gayenin tahakkuku için Osmanlı tezgahlarında (tersane) yeni ve büyük gemilerin yaptırılmasına başlandı. Bu durumu öğrenen Venedik, barış için elçi göndermiş ise de donanma, Hammer'in ifadesiyle "yirmi büyük gemi ve altmış yedi kadırgayı havi ve cem'an yüz altmış yelkenden mürekkeb olan Osmanlı donanması, Mora sahillerinden Moton ve İnebahtı taraflarına 28 bin Rumeli ve l8 bin Anadolu askeriyle sekiz bin sipahi ve bir o kadar yeniçeriden mürettebe 63 bin kişilik bir ordu götürmek üzere yelken açmıştı. II. Bâyezid, denizden donanmayı gönderdikten sonra kendisi de 20 Şevval 904 (Haziran l499)'da İstanbul'dan Edirne'ye, oradan da Mora'ya doğru hareket eder. Rumeli Beylerbeyi olan Koca Mustafa Paşa'yı kara tarafindan İnebahti'nın kuşatılması ile görevlendirir. Ama Osmanlı donanması, fırtına yüzünden üç ay kadar denizde çalkalanıp duracak ve bu yüzden önemli bir gelişme sağlayamayacaktır. Osmanlı donanmasının fırtınaya tutulması, Venediklilerin isine yaradı. Çünkü bunlar, deniz tarafindan İnebahti'yı savunmak için Amiral Antoniyo Grimani komutasında l50 veya l60 parça gemi ile İnebahtı limanını kapattılar. Bu sırada Osmanlı donanması, Navarin limanı ile Brodano adası arasındaki kanala girmiş ve düşman tarafindan yolunun kesildiğini görmüştü. Kara ordusu, İnebahtı civarına gelip karadan kaleyi kuşattığı halde, donanmadan henüz bir haber çıkmamıştı. Sonunda donanma Moton önüne geldiyse de Venediklilerin kuvvetli müdafaaları yüzünden limana giremedi. Donanmadaki asker açlık ve susuzluktan dolayı büyük sıkıntılarla karsılaştı. Nihayet donanma Hersekzâde Ahmed Pasa kuvvetleri ile takviye edildikten sonra İnebahtı limanına doğru yol alabildiler. Öbür taraftan, Lepanto kalesinin komutanı olan Zuano Mori, Mustafa Paşa'nın teklifini reddetmişti. Hoca Saadeddin, onun teslimi kabul etmeyişini, Venedik hâkiminin, donanmanın gelmediğini, kendilerinin ise dayanabileceklerini, bu yüzden de kaleyi teslim etmemesi gerektiğine dair haber gönderdiğine bağlayarak söyle der: "Kale komutanı olan kâfir haber gönderdi ki, padişahimiz olan Venedik hâkimi böyle haber göndermiştir ki, mademki Müslüman gemileri gelmeye ve muhasara-i hisara yol bulmaya, hisari teslimden imtina edesin ki, donanmalarına yol vermemek için azim (büyük) tedarikler görüp felek peyker u guh lenger gemiler ihzar idüp rehgüzerlerine göndermişim. Derya tarafı mesdud (Deniz tarafı kapalı) ve kale muhafızının esbabı nâ madud iken hisari teslim edersen sonra özrün makbul değildir" Bu esnada Antoniyo Grimani komutasındaki Venedik donanması da Kemal ve Burak Reis komutasındaki Osmanlı donanmasının Korent körfezine doğru ilerleyişini önlemek üzere harekete geçmişti. İçinde Yenişehir hâkimi Kemal Bey'in kara askerinin bulunduğu Burak Reis'in gemisi, Prodano adası (Burak adası) civarında Venedik donanmasının hücumuna uğradı. Burak Reis'in üzerine saldıran gemilerin şayisi yirmi civarında idi. Her birinde biner kişi olan iki büyük karama ile her birisinde beser yüz kişi bulunan diğer iki karama, Burak Reis'in gemisinin üzerine atılarak Osmanlı gemisini ortaya adılar.Burak Reis'in gemisine iki taraftan kancalar atılarak rampa yapılmıştı. Çok kalabalık olan düşmana her ne pahasına olursa olsun karsı koymak gerekiyordu. Kıyasıya cereyan eden muharebe devam ederken Burak Reis, Türk denizcileri arasında asırlarca derin bir ihtiramla sânını yüceltecek kahramanca bir harekette bulunacaktır. O, kendi kuvvetlerinden çok daha kalabalık olan düşman kuvvetlerine karsı sayılarının azaldığını görünce, kurtuluş çaresinin kalmadığını anlar ve soğukkanlı bir sekilde son çareye bas vurur. Burak Reis, birbirlerine sıkı sıkıya çengellenmiş olan gemileri neft ile tutuşturur. Kısa sürede yayılan yangın üç gemiyi birden sararak batmalarına sebep olur. Bu son deniz savasında basta Burak reis olmak üzere 500'e yakin Türk levendi ( denizcisi ) ile Kara Hasan Reis ve Yenişehir Sancakbeyi Kemal Bey şehâdet şerbetini içmişlerdi. Göz kamaştıran bu kahramanlık örneği, din ve devlet için isteyerek kendini feda ediş, asırlardan asırlara, nesillerden nesillere nakledildi. Burak Reis, bu hareketiyle Türkleri, Akdeniz hakimiyetine eriştiren bir "Burak" oldu. Bu savaşta Venedik kaptanlarından Loredano ile Armeniyo da ölmüşlerdi. Beş yüz mevcutlu Burak Reis'in gemisinden, sadece doksan kadar asker kurtulmuştu. Türk gemicileri bu muharebenin cereyan ettiği Prodano adasına Burak Reis adası ismini vererek bu büyük Türk denizcisinin adini unutmadılar. Lepanto civarındaki Çatalca ovasında bulunan II. Bâyezid, bu olayı öğrenir öğrenmez, 2000 yeniçeri ile takviye ettiği Anadolu sipahilerini, Hersekzâde Ahmed Pasa komutasında Mora'ya gönderip sıkı tedbirler alma lüzumunu duydu. Nitekim Hersekzade'nin, Hulumiç'te askerini bindirdiği Osmanlı donanması, süratle ilerleyerek Lepanto Boğazı'na yaklaşmıştı. 22 gemiden meydana gelmiş olan Fransız donanmasının yardımıyla boğazın girişini kapamak üzere giriştiği teşebbüste muvaffak olamayan Grimani, rakibi olan Loredano'nun ölümünden memnun olmuştu. Grimani, fazla bir şey yapamayacağını anlamış olacak ki, İnebahtı yolunu Türk donanmasına açık bırakarak Korfu'ya çekilir. Böylece, takviye birliklerle desteklenen Türk donanması, sahilden kuzeye doğru seyrederek İnebahtı körfezine doğru ilerler. Bu deniz savaşlarında fırtına yüzünden büyük hasara uğrayan, aylarca yiyecek ve içecek sıkıntısı çeken Türk donanmasının, Venedik donanmasını yenebilecek dereceye gelmiş olması, artik Osmanlı denizcilerinin Akdeniz hâkimiyetini ele almaya namzede olduklarını göstermekteydi. Kara ve deniz kuvvetlerinin ortaklasa hareketi üzerine şayisiz yarma (hurûç) teşebbüslerinde bulunmasına rağmen, her seferinde maglub olan kale komutanı Zuano Mori, Venedik donanmasının yardımlarından da ümidini kesmiş oldugundan, kalenin anahtarlarını Rumeli Beylerbeyi olan Mustafa Paşa'ya gönderir. Böylece Lepanto ( İnebahtı) Ağustos (26 veya 28) l499'da Osmanlıların eline geçmiş olur

  • Burdasin: Ana Sayfa
    Bugün: 64
    Tıklama: 1642
    Çevrimiçi:
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol