osmanli cebeci ocagi
Cebeci Ocağı
Cebecilerin mensup olduğu ocağın adıdır.
Kapıkulu ocaklarının yaya kısmında yer alırlar. Bölük ve cemaat olarak iki kısma ayrılan bu ocak, ok, yay, kılıç, kalkan, harbe, cebe, cevşen, tüfek, barut ve kurşun gibi dönemlerinin savaş malzemelerinin imali, muhafazası ve tamiri ile görevliydi. Savaş sonunda, silahlar ocak tarafından geri alınır, tamiri gerekenler tamir edilir, barış zamanında cephane adı verilen silah deposunda muhafaza edilirdi. Savaş zamanında bu malzemelerin cephelere dönemlerinin taşıma araçları filika ve palangalara götürülmesi de bu ocağın görevleri arasındaydı.
Cebeci Ocağı'nın ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Yeniçeri Ocağı ile beraber veya ondan sonra kurulduğu tahmin edilmektedir.
Cebeci Ocağı'na girecek olanlar Acemi oğullarının arasından seçilirdi. Ancak daha sonra Cebecilerin evlenmelerine izin verilince, cebeci çocukları da ocağa kaydedildi. Acemi Ocağı'nın bozulması üzerine dışarıdan kayıtlar da yapıldı. Cebecilerin sakat ve yaşlıları Ocak Kanunu gereğince emekli edilirlerdi. Emekli maaşıyla ocak maaşı beraber verilirdi.
Padişah veya sadrazam sefere çıkarsa, Cebecilerin hepsi sefere katılır, serasker veya başka biri sefere gönderilirse belirli miktarda Cebeci sefere iştirak ederdi.
Cebeciler diğer Kapıkulu ocakları gibi orta denilen 38 bölüğe ayrılmıştı. Bunlardan birinci Cebeci ortası 59 bölüktü. Cebeciler tüfengi, kaygani, burgui tahir (temizleyici), perdahı, terzi gibi çeşitli sanat kollarına ayrılıyorlardı. Cebeciler arasında ayrı bir sınıf olarak humbara dökücüleri, barutçular ve lağımcılar da vardı. Cebecilerden serdengeçti yazılanlar da olurdu.
Cebeci Ocağı'nın en büyük subayı cebecibaşı idi. Yeniçerilerin devlet merkezinde silah taşımaları, yasak olduğundan bunların talim zamanında kullanacakları tüfekleri cebecibaşılar verir ve işleri bitince tekrar geri alırlardı. Cebeci Ocağı ihtiyacı olan silahları kendi atölyelerinde yapardı. Gerektiğinde bu malzemeler ocak dışında da yaptırılabilirdi. Cebecibaşı ayrıca Ayasofya, Hocapaşa ve Ahırkapı taraflarının asayişini sağlamakla da görevliydi. Ocakta ayrıca dört kethüda ve bir de başçavuş vardı. Bunlardan başka bölük ve orta kumandanları ve bunların bir derece aşağısında odabaşıları ve diğer küçük subaylar bulunurdu. Ocakta cebeciler katibi ve kesedar gibi kalem subayları da bulunurdu. Bunların görevi ulufe ve malzeme defterlerini tutmaktı.
Kalelere silah ve cephane gönderilmesi, kalelerdeki cephanenin muhafazası, ocaktan gönderilen cebecilerin göreviydi. Kalelerdeki cephane, silah, barut ve savaş malzemelerinin kontrolü de cebecibaşı tarafından yapılırdı. Cebecilerin kale görevleri üç yıl süreyle olurdu. Bu süreyi bitiren Cebeci merkeze alınır ve yerine bir başkası görevlendirilirdi.
Cebecilerin kışlası Ayasofya Camii karşısında idi. Burada savaş malzemelerini tamir ettikleri bir atölye de bulunuyordu.
Cebeci Ocağı, Yeniçeri Ocağı'nın isyanlarına katıldıkları için, Yeniçeri Ocağı ile birlikte lağv edildi (1826). Cebeci Ocağı'nın kaldırılmasından sonra yeni bir kanun ile cephane efradı toplanmıştır. 1054 kişiden kurulu olan yeni cebeciler sağ kol ve sol kol diye ikiye ayrılmışlardır.
Cebeci Ocağı yalnız İstanbul'da değildi. Anadolu'da da cebeci ocakları vardı. Ankara'daki Cebeci semti, ismini bölgedeki ocaktan almıştır.