murad idari duzenlemeler
Bugünlerde elde edilen yerlerin, Osmanlı Devleti’nin ilerde yapacağı büyük fütûhatlara temel teşkil edeceğini bilen Murâd Han, teşkilâtlanma çalışmalarına hız verdi. Fütûhatın genişlemesi sebebiyle askerî sınıfların şer’î işlerine bakmak ve hükümdarla seferlerde bulunmak ve aynı zamanda ilmiye sınıfının en yüksek derecesi olmak üzere, kazaskerlik me’mûriyetini ihdas etti. İlk kazasker olarak da Bursa kâdısı Çandarlı Kara Halîl Efendi tâyin olundu. Fütûhatın sür’atle gelişmesi sebebiyle asker ihtiyâcı arttığından, Orhan Gâzi zamanındaki yaya ve müsellem teşkilâtını vücûda getiren Çandarlı Kara Halil’in tavsiyesiyle, muhârebelerde esir edilen hıristiyan gençlerden istifâde edilmek üzere, yeni bir asker ocağı kuruldu. Bu suretle, on sekizinci asra kadar devam etmiş olan yeniçeri ocağı ile bu ocağa alınacak çocukları terbiye edip yetiştiren acemi ocağının temeli atıldı (Bkz. Kapıkulu Ocakları, Yeniçeri Ocağı). Vezîr Sinâneddîn Yûsuf Paşa’nın yerine, sultan Murâd Han’ın hocası ve kazaskeri Çandarlı Kara Halîl, Hayreddîn Paşa ünvânıyle vezîr tâyin edildi. Karamanlı Molla Rüstem’in teklifi ve sultan Murâd Han’ın müsâdesiyle vezîr Hayreddîn Paşa tarafından mâlî teşkilâtta düzenlemelere gidilip, gelirler arttırıldı. İslâm hukukuna göre muhârebelerde ele geçen ganimetlerin beşte biri devletin hakkı olduğundan, pençik kânunu çıkarıldı. Zaptedilen yerlerde Osmanlı devlet teşkilâtı te’sis edildi. Fethedilen yerlerin tahrici yapıldı. Kimse aç ve açıkta bırakılmayıp, fakir-zengin, müslim-gayr-i müslim herkes huzura kavuşturuldu.
Rumeli ve Anadolu’da fetihler devam ederken bâzı mâlî, idâri, askerî ihtiyâçları karşılamak için kurulan timâr teşkilâtı; Kara Tîmûrtaş Paşa’nın tavsiyesiyle tâdil ve ihtiyâca göre ıslâh edildi. Yaya, müsellem ve yeniçerilere ilâveten kapıkulu askerinden maaşlı süvari (kapıkulu süvarileri) ocağı kuruldu. Seferlerde levazım muhafazası ve süvarilerin hayvanlarına bakmak üzere voynuk sınıfı teşkîl olundu. Fethedilen şehir ve kasabalar dînî, ilmî ve içtimâi müesseselerle süslenerek buralara Türk-İslâm damgası vuruldu.
Fethedilen yerlerde îmâr faaliyetlerine de önem veren Murâd Han, hükümet merkezini Bursa’dan Edirne’ye taşıyarak, yeni fethetmiş olduğu Edirne’yi, yaptırdığı câmi, medrese, han, hamam, saray gibi eserlerle Türk-islâm beldesi hâline getirdi. Memleketin çeşitti yerlerini hayır eserleri ile donattı.