osmanli kilic alayi
Yıldırım Bâyezîd Han zamanında ilk defa Niğbolu zaferinden sonra yapılmaya başlanan bu alayda, devrin ileri gelen âlimi tarafından pâdişâha kılıç kuşatılırdı.
Kılıç alayı usûl olarak pâdişâhın cülûsunu tâkib eden günlerde taç giyme merasimine benzer ve halkta büyük bir coşkunluğa sebeb olurdu. Talebeler yollara dizilir, Edirnekapı’da muhteşem bir çadır kurulur, yabancı devlet temsilcileri geçenleri buradan seyr ederlerdi. Pâdişâh onları arabadan selâmlardı. Pâdişâhın arabasını başta sadrâzam olmak üzere bütün nâzırlar (bakanlar) meclis reisleri ve saray erkânının arabaları tâkib ederdi. Alay, Eyyûb Sultan’a varınca arabalardan inilir ve yürüyerek Eyyûb Sultan’ın (r. anh) türbesine gidilirdi. Burada yeni pâdişâha kılıç kuşatılır ve duâ edilirdi.
Kılıç alayı usûl olarak pâdişâhın cülûsunu tâkib eden günlerde taç giyme merasimine benzer ve halkta büyük bir coşkunluğa sebeb olurdu. Talebeler yollara dizilir, Edirnekapı’da muhteşem bir çadır kurulur, yabancı devlet temsilcileri geçenleri buradan seyr ederlerdi. Pâdişâh onları arabadan selâmlardı. Pâdişâhın arabasını başta sadrâzam olmak üzere bütün nâzırlar (bakanlar) meclis reisleri ve saray erkânının arabaları tâkib ederdi. Alay, Eyyûb Sultan’a varınca arabalardan inilir ve yürüyerek Eyyûb Sultan’ın (r. anh) türbesine gidilirdi. Burada yeni pâdişâha kılıç kuşatılır ve duâ edilirdi.