bicimsiz tas altinda isimsiz cellatlar
BİÇİMSİZ TAŞ ALTINDA İSİMSİZ CELLÂTLAR
— Ama unutma! Cellâtların mezar taşlarında dahi isimleri olmaz. Kararlı mısın?
— Olsun, dedi. İsmim hatırlanmayacak belki, fakat ben unutulmayacağım.
Cellât Arapçada, kamçı ile vuran-eziyet eden anlamındadır. Eski Türklerde kırbaçla dayak cezâlarını uygulayan, Osmanlıda her türlü ölüm cezâsını îfâ eden şahıslar.
Umûmiyetle Hırvat dönmeleri veya çingenelerden seçilen cellâtlar, 15. yy dan itibâren kullanılmaya başlanmıştı. 16. yy da padişahın özel koruması olan dilsizler, aynı zamanda cellât vazîfesini de îfâ ederlerdi. Dilsizler, pâdişâhın en küçük bir işâretinin dahi ne anlama geldiğini çok iyi bilirlerdi. Sağır ve dilsizlere bu vazîfenin tevdî edilmesi, mahkûmun son çığlıklarını duyup etkilenmemesi ya da kurbanın yalvarmasıyla merhamete gelmemesi içindi.