vahdettin han kosku
Boğaz’dan geçen herkesin gördüğü ancak hakkında pek fazla bilgi sahip olmadığı bir yer…
Boğaziçi’nin en güzel yerinde, Boğaz panoramasına tam hakim bir tepede olmasına rağmen unutulan, belki de unutturulan yemyeşil bir kartal yuvası… Vahdettin Korusu…
Üsküdar’da Kuleli Askeri Lisesi’nin arkasındaki tepelik arazide bulunan bu koruluk, 60 dönümlük bir alana sahip. Ancak günümüzde ormana dönüşmüş vaziyette. İçinde yer alan dört mükemmel köşk de bakımsızlık ve vurdumduymazlık yüzünden yok olmak üzere…
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde bir çok devlet adamının kaldığı, yabancıların ağırlandığı, Orhan Veli’nin, sık sık gelerek şehri izlediği ve “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” adlı şiirini yazdığı bu mükemmel mekân, yetkililerin ilgi göstermesi halinde özellikle yabancıların ağırlanacağı mükemmel bir devlet konukevi olabilir. Ve bir not: Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Vahdettin Korusu, bu yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti.
Koruyla ilgili kısa bilgi şöyle: Buradaki ilk bina İstanbul’un tanınmış ailelerinden olan Köçeoğlu’nun 1800’lerde yapılmış köşküymüş.
Sultan Abdülmecid, köşk ve koruluğu Köçeoğlu ailesinden satın alarak Şehzade Kemalettin Efendi’ye vermiş. Daha sonra da köşk ve koruluk şehzade iken Vahdettin’e geçmiş. 60 dönümlük bir alanı kaplayan koruluk, içindeki dört tarihi köşkle beraber peyzaj değerini günümüze kadar koruyabilmiş. Ne yazık ki günümüzde oldukça bakımsız.
Osmanlı bahçe düzeninde tanzim edilen bahçede, ağaçlar geometrik bir düzende dikilmiş. Köşkün arka ve önündeki gezinme yolları da çeşitli ağaçlarla çevrili. Koruluğun içinde suni gölcük ve köprüleri; sedir, fıstık çamı ve porsuk ağaçları çevreliyor. Fıstık çamları, at kestaneleri ve çınarlarsa devasa boyutlara ulaşmış. Akçakesme, ıhlamur, kermes meşesi, yalancı akasya, toros sediri, himaleya sediri, servi ve erguvanlar da korunun diğer ağaç türlerinden… Leylak, karayemiş, gül ibrişim, manolya ve çoban püskülleri ise dikim yoluyla geliştirilen çiçekli ağaç türlerinden... Meyve ağaçları bakımından da çeşitlilik gösteren koruda malta eriği, yabani fındık, kızılcık ve yabani kirazlar bulunuyor. Boğaz’dan geçen herkesin gördüğü ancak hakkında pek fazla bilgi sahip olmadığı bir yer… Boğaziçi’nin en güzel yerinde, Boğaz panoramasına tam hakim bir tepede olmasına rağmen unutulan, belki de unutturulan yemyeşil bir kartal yuvası… Vahdettin Korusu… Üsküdar’da Kuleli Askeri Lisesi’nin arkasındaki tepelik arazide bulunan bu koruluk, 60 dönümlük bir alana sahip.
Ancak günümüzde ormana dönüşmüş vaziyette. İçinde yer alan dört mükemmel köşk de bakımsızlık ve vurdumduymazlık yüzünden yok olmak üzere…
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde bir çok devlet adamının kaldığı, yabancıların ağırlandığı, Orhan Veli’nin, sık sık gelerek şehri izlediği ve “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” adlı şiirini yazdığı bu mükemmel mekân, yetkililerin ilgi göstermesi halinde özellikle yabancıların ağırlanacağı mükemmel bir devlet konukevi olabilir. Ve bir not: Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Vahdettin Korusu, bu yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti.
Koruyla ilgili kısa bilgi şöyle: Buradaki ilk bina İstanbul’un tanınmış ailelerinden olan Köçeoğlu’nun 1800’lerde yapılmış köşküymüş. Sultan Abdülmecid, köşk ve koruluğu Köçeoğlu ailesinden satın alarak Şehzade Kemalettin Efendi’ye vermiş. Daha sonra da köşk ve koruluk şehzade iken Vahdettin’e geçmiş. 60 dönümlük bir alanı kaplayan koruluk, içindeki dört tarihi köşkle beraber peyzaj değerini günümüze kadar koruyabilmiş. Ne yazık ki günümüzde oldukça bakımsız.
Osmanlı bahçe düzeninde tanzim edilen bahçede, ağaçlar geometrik bir düzende dikilmiş. Köşkün arka ve önündeki gezinme yolları da çeşitli ağaçlarla çevrili. Koruluğun içinde suni gölcük ve köprüleri; sedir, fıstık çamı ve porsuk ağaçları çevreliyor. Fıstık çamları, at kestaneleri ve çınarlarsa devasa boyutlara ulaşmış. Akçakesme, ıhlamur, kermes meşesi, yalancı akasya, toros sediri, himaleya sediri, servi ve erguvanlar da korunun diğer ağaç türlerinden… Leylak, karayemiş, gül ibrişim, manolya ve çoban püskülleri ise dikim yoluyla geliştirilen çiçekli ağaç türlerinden... Meyve ağaçları bakımından da çeşitlilik gösteren koruda malta eriği, yabani fındık, kızılcık ve yabani kirazlar bulunuyor.
Boğaziçi’nin en güzel yerinde, Boğaz panoramasına tam hakim bir tepede olmasına rağmen unutulan, belki de unutturulan yemyeşil bir kartal yuvası… Vahdettin Korusu…
Üsküdar’da Kuleli Askeri Lisesi’nin arkasındaki tepelik arazide bulunan bu koruluk, 60 dönümlük bir alana sahip. Ancak günümüzde ormana dönüşmüş vaziyette. İçinde yer alan dört mükemmel köşk de bakımsızlık ve vurdumduymazlık yüzünden yok olmak üzere…
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde bir çok devlet adamının kaldığı, yabancıların ağırlandığı, Orhan Veli’nin, sık sık gelerek şehri izlediği ve “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” adlı şiirini yazdığı bu mükemmel mekân, yetkililerin ilgi göstermesi halinde özellikle yabancıların ağırlanacağı mükemmel bir devlet konukevi olabilir. Ve bir not: Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Vahdettin Korusu, bu yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti.
Koruyla ilgili kısa bilgi şöyle: Buradaki ilk bina İstanbul’un tanınmış ailelerinden olan Köçeoğlu’nun 1800’lerde yapılmış köşküymüş.
Sultan Abdülmecid, köşk ve koruluğu Köçeoğlu ailesinden satın alarak Şehzade Kemalettin Efendi’ye vermiş. Daha sonra da köşk ve koruluk şehzade iken Vahdettin’e geçmiş. 60 dönümlük bir alanı kaplayan koruluk, içindeki dört tarihi köşkle beraber peyzaj değerini günümüze kadar koruyabilmiş. Ne yazık ki günümüzde oldukça bakımsız.
Osmanlı bahçe düzeninde tanzim edilen bahçede, ağaçlar geometrik bir düzende dikilmiş. Köşkün arka ve önündeki gezinme yolları da çeşitli ağaçlarla çevrili. Koruluğun içinde suni gölcük ve köprüleri; sedir, fıstık çamı ve porsuk ağaçları çevreliyor. Fıstık çamları, at kestaneleri ve çınarlarsa devasa boyutlara ulaşmış. Akçakesme, ıhlamur, kermes meşesi, yalancı akasya, toros sediri, himaleya sediri, servi ve erguvanlar da korunun diğer ağaç türlerinden… Leylak, karayemiş, gül ibrişim, manolya ve çoban püskülleri ise dikim yoluyla geliştirilen çiçekli ağaç türlerinden... Meyve ağaçları bakımından da çeşitlilik gösteren koruda malta eriği, yabani fındık, kızılcık ve yabani kirazlar bulunuyor. Boğaz’dan geçen herkesin gördüğü ancak hakkında pek fazla bilgi sahip olmadığı bir yer… Boğaziçi’nin en güzel yerinde, Boğaz panoramasına tam hakim bir tepede olmasına rağmen unutulan, belki de unutturulan yemyeşil bir kartal yuvası… Vahdettin Korusu… Üsküdar’da Kuleli Askeri Lisesi’nin arkasındaki tepelik arazide bulunan bu koruluk, 60 dönümlük bir alana sahip.
Ancak günümüzde ormana dönüşmüş vaziyette. İçinde yer alan dört mükemmel köşk de bakımsızlık ve vurdumduymazlık yüzünden yok olmak üzere…
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde bir çok devlet adamının kaldığı, yabancıların ağırlandığı, Orhan Veli’nin, sık sık gelerek şehri izlediği ve “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” adlı şiirini yazdığı bu mükemmel mekân, yetkililerin ilgi göstermesi halinde özellikle yabancıların ağırlanacağı mükemmel bir devlet konukevi olabilir. Ve bir not: Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Vahdettin Korusu, bu yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti.
Koruyla ilgili kısa bilgi şöyle: Buradaki ilk bina İstanbul’un tanınmış ailelerinden olan Köçeoğlu’nun 1800’lerde yapılmış köşküymüş. Sultan Abdülmecid, köşk ve koruluğu Köçeoğlu ailesinden satın alarak Şehzade Kemalettin Efendi’ye vermiş. Daha sonra da köşk ve koruluk şehzade iken Vahdettin’e geçmiş. 60 dönümlük bir alanı kaplayan koruluk, içindeki dört tarihi köşkle beraber peyzaj değerini günümüze kadar koruyabilmiş. Ne yazık ki günümüzde oldukça bakımsız.
Osmanlı bahçe düzeninde tanzim edilen bahçede, ağaçlar geometrik bir düzende dikilmiş. Köşkün arka ve önündeki gezinme yolları da çeşitli ağaçlarla çevrili. Koruluğun içinde suni gölcük ve köprüleri; sedir, fıstık çamı ve porsuk ağaçları çevreliyor. Fıstık çamları, at kestaneleri ve çınarlarsa devasa boyutlara ulaşmış. Akçakesme, ıhlamur, kermes meşesi, yalancı akasya, toros sediri, himaleya sediri, servi ve erguvanlar da korunun diğer ağaç türlerinden… Leylak, karayemiş, gül ibrişim, manolya ve çoban püskülleri ise dikim yoluyla geliştirilen çiçekli ağaç türlerinden... Meyve ağaçları bakımından da çeşitlilik gösteren koruda malta eriği, yabani fındık, kızılcık ve yabani kirazlar bulunuyor.