//--> osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri


Osmanli Bizim Çektiğimiz Videolar

osmanli-devleti1299 | Osmanli Devleti | osmanli padisahlari | osmanli vezirleri | Osmanli Ansiklopedi Bilgileri

osmanli cariyeler



Cariyeler

  Osmanlı padişahlarının hususi evi olan sarayın harem-i hümayun bölümünde valide sultan, şehzadeleri, kızları, hanımları ve harem ağaları yanında en kalabalık grubu cariyeler oluşturuyordu.
    Sayıları dönemine göre 200 ile 750 arasında değişen bu kızlar grubu, haremin en dikkati çeken ve üzerinde konuşulması, senaryo üretilmesi en cazip yönüydü. Zira harem hakkında yazılabilecek her senaryoda onlar mutlaka vardı. Onlara biçilen roller ise hiç değişmezdi... Cinsellik ve entrika...
    Dünyanın belki en güzel, çekici ve yetenekli kadınları idiler. Cihan padişahının eşi olabilecekler ve ona bir erkek çocuk vererek ileride padişahın anası olacaklardı. Bu ise onlara
valide sultan ünvanıyla haremdeki en nüfuzlu kişi konumunu verecekti.
    Bu devlet ve saadete erişebilmek hangi genç kızın rüyalarını süslemezdi...
    Harem lügatte korunan, mukaddes ve muhterem olan yer anlamlarına geliyordu. Burada yaşayan kadınlara da harem denilmesi İslamiyetin bu bölümlere belirli bir kan bağı dışında kalan erkeklerin girişini yasaklamasından kaynaklanırdı.
    Ancak bu gizlilik, Osmanlı haremi hakkında pek çok senaryolar üretilmesine yolaçtı. Ne yazık ki özellikle Batılıların kaleme aldıkları yazılar, hep basit cinsel ilişkiler üzerine kuruluyordu. Sonraki yazar-çizer takımı da bunları doğru imiş gibi hiçbir tenkide tabi tutmadan kullanıyordu. Belki de öyle kullanmak işlerine geliyor veya prim ve gününüz moda deyimiyle reyting sağlıyordu.
    Gerçekte haremdeki cariyelerin fonksiyonu ne idi? Nereden toplanırlardı? Okur - yazarlıkları ve eğitimleri hangi derecedeydi? Ne işler görürlerdi? Hangi mekanlarda yaşarlardı? Haremde ne kadar süre kalırlardı? Nelerle mutlu veya mutsuz olurlardı? Nasıl ve niçin ayrılırlardı? Sonra ne yaparlardı? İşte bütün bu suallerin cevapları...



Yatılı Saray Mektebi

 
 

 

 

    Bu tabiri cariyeler için kullandım. Onlar hakkında ilk bilinmesi gereken şey köle sınıfından olmalarıydı. Efendileri ise padişahtı. Padişah onlar üzerinde her türlü hak ve tasarrufa sahipti. Ancak bağlı bulunduğu İslam Dini, onlara ne şekilde muamele edilmesi gerektiğini de belirtiyordu.
    Gerek Kur'an-ı Kerim'de gerekse Resulullah Efendimiz'in hadislerinde köle ve cariyelere iyi davranılması, eziyet edilmemesi, yediklerinden ve giydiklerinden onlara da bol bol verilmesi emrediliyordu. Onları kardeşleri, oğulları ve kızları gibi bileceklerdi. En büyük sevaplardan birisi de onları azat etmekti.
    İşte Osmanlı padişahları da hareme alınan bu cariyeleri öncelikle iyi ve mükemmel bir eğitimden geçirmeyi düşünmüşlerdi. Bu nedenle harem, gelen cariyeler için başlangıç itibariyle sanki yatılı mektepti.
   Cariyelerin saraya gelişleri ise değişik yollarla gerçekleşmekteydi.


    İlk cariyeleri savaşlarda ve fethedilen düşman şehirlerinde esir edilen kadınlar ve kızlar arasından seçilirdi. Çerkez, Gürcü ve Rus asıllı cariyeler ise genellikle satın alınarak hareme sokulurdu. Genişleme devresinde de bu usûl aynen devam etti. Ancak duraklama ve gerileme devri başlayınca bu kaynak kurudu.


 
  • Burdasin: Ana Sayfa
    Bugün: 357
    Tıklama: 1012
    Çevrimiçi:
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol